Ramazan

ELVEDA YA RAMAZAN

Dertlilere dermandir
Cehenneme kalkandır
Büyük bir imtihandır
Elvedâ yâ Ramazan!

Zekât - Fıtra verildi
Fakir sevindirildi
Bereketi görüldü,
Elvedâ yâ Ramazan!

Dinimizde direkti
Gözümüzde bebekti
Her günü bereketti.
Elvedâ yâ Ramazan!

Neş´e saçtı gönüle
Okundu mukabele,
Diyoruz: Güle» güle,
Elvedâ yâ Ramazan!

ATİK - VALDE'DEN İNEN SOKAKTA

İftardan önce gittim Atik - Valde semtine
Kaç def´a geçtiğim bu sokaklar, bugün yine,

Sessizdir. Fakat Ramazan mâneviyyeti .
Bir tatlı intizara çevirmiş sükûneti;

Semtin oruçlu halkı, süzülmüş benizliler,
Sessizce çarşıdan dönüyorlar birer birer:

Bakkalda bekleşen fıkara kızcağızları
Az çok yakından sezdiriyor top ve iftarı.

Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün:
Bir top gürültüsüyle bu sahilde bitti gün.

Top gürleyip oruç açılan lâhzadan beri,
Bir nurlu neş'e kapladı kerpiçten evleri.

Yârab nasıl ferahli bu âlem, nasıl temiz!
Tenhâ sokakta kaldım oruçsuz ve neş'esiz.

Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı
Hadsiz yaşattı ruhuma bir gurbet aksamı.

Bir tek düşünce oldu teselli bu derdime :
Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime:

«Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür;
Mâdem ki böyle duygularım kaldı, çok şükür.»