ANNENİN AFFI

Asr-ı saadette; Alkame (R:A.), çok ibâdet eder, misafirperver ve fakirleri doyururdu. Birgün ağır hastalığa tutuldu. Eshâb-ı kirâmdan birkaç kimse Alkame´nin evine gidip, ziyâret ettiler. Son nefesinde Kelime-i Şehâdet getirmesini telkin ettiler. Fakat ne kadar uğraştılar ise de fayda vermedi.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Alkame´nin anne-sini çağırıp onun durumunu sordu. Annesi dedi ki:

— Yâ Resûlallah! Alkame, ibâdet ve taatte hiç kusur işlemezdi. Fakat birgün hanımını bana tercih etmişti, ben de bu yüzden ona darıldım.
Peygamber Efendimiz eshâbına bolca miktar odun getirip yakmalarını ve Alkame´yi içine atmalarını emir buyurdu. Bunu duyan Alkame´nin annesi feryad ederek dedi ki:

— Yâ Resûlallah! Oğlumu gözümün önünde ateşe mi atacaksınız? Buna gönlüm nasıl tahammül eder?

Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:
— Allahü Teâlâ´nın azâbı daha şiddetli ve sonsuzdur

.— Şahit olun ki, ben oğlum Alkame´ye hakkımı helâl ettim.Resûlullah Efendimiz, Esbâbından birkaçını Alka-me´nin yanına gönderdi. Yanına vardıklarında, onun Kelime-i Şehâdet getirmekte olduğunu gördüler. Haz-reti Alkame, öylece Allahü Teâlâ'nm rahmetine maz-har oldu.

Fincandaki telveyim, Ben her zaman böyleyim
Âhireti kazanmazsam, Ben dünyayı neyleyim.